Rijkaard Galatasaray'a geldiği zaman, Fenerbahçeli bir ekşisözlük yazarının yaptığı yorum:
"nası anlatıyim daha... hani saat gecenin üçü olmuştur. artık barda topu topu üç-beş sap ve iki tane kız kalmıştır. kızlardan biri 'bi ömür geçse böyle hatun yapamayız hacı' diyeceğiniz kadar güzel bir kızdır. o kadar çekicidir ki onunla tanışıp yakınlaşma ihtimali bile gerçekçi gelmez. diğeri ise vasat, alkollü olmasanız muhtemelen dönüp bakmaya bile uğraşmayacağınız ama loş ışıkta, saatte sabahın üçü olunca, 'iyi değil ama gideri var' diyeceğiniz ve sizi açık açık kesen kızdır. birinciye yanaşmaya cesaret edemediğiniz için, gerçekçi olup ikinciye yaklaşır ve başarıya ulaşınca kendinizi tatmin olmuş hissedersiniz o an için. sonra kafanızı çevirip sağınıza bir bakarsınız ki, bütün gece yanınızda dikilip şarkılara saçma sapan tempo tutup etrafı kesen diğer sap, birinci kızla elele bardan çıkıyor. o an başınızdan aşağı kaynar sular dökülür. arkalarından öylece bakakalır, bu gerçeği kabullenemezsiniz. "nasıl olur lan!! ben niye yapamadım???" diye sayıklarsınız bir süre. sonra başınızı tekrar önünüze çevirip, ikinci kıza bakarsınız çaresizce.
bu hikayede kızların yerine christoph daum ve frank rijkaard'ı koyun. kimin hangi kız olduğunu sanırım belirtmeye gerek yok. şöyle bir düşünüyorum, bundan daha üzücü bir haber ne olabilirdi diye. herhalde ancak jose mourinho galatasaray'a gelse bundan daha fazla üzülürdüm. 2. sıraya alıyorum o yüzden rijkaard'ı. "
Gerçekçi olanlar hedefine ulaşmak üzere, ya biz Galatasaraylılar cesaretli olduğumuz için üzülelim mi, güzel kızın bizim olduğu gerçeğini unutalım mı?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder