22 Nisan 2010 Perşembe

Arda Turan İçin Gitme Vakti

Aşağıda 24.04.09 tarihli bir yazım var. Üstünden bir sene geçmiş. Örnekler güncel değil ama dile getirmek istediğim şey aynı. Bu yüzden hiç değiştirmeden bırakıyorum. Yerimizde saydığımızın resmidir.
ŞIMARIK ARDA TURAN
Türkiye, yıldız futbolcu çıkarma konusunda çok başarılı bir ülke değil. Bu nedenle gençlerden bir tanesi sıyrıldığında herkes çok sevinir, genç oyuncu el üstünde tutulur, ön plana çıkarılır. İkinci aşamada ise genelde futbolcunun şımarması beklenir. Eminim ki maç izlenen her ortamda şöyle cümleler duymuşsunuzdur: “çocuk çok iyi de inşallah şımarmaz” normalden fazla sallanarak yürüyen biri için hemen “bak bak nasıl artist artist yürüyor” “hemen hakeme oynuyor” “şımarmış bu ya! koşmuyor eskisi gibi” “yeni spor araba da almış zaten” …

Maç ortamlarında kurulan bu cümlelerin hepsi, hayatlarında ilk defa gördükleri biri hakkındadır. Boşboğazlıktan başka hiçbir açıklaması olmayan bu sohbetler her yerde bulunduğu için(TV programları), genç futbolcu da bu zihniyetten bir şekilde etkilenir. Üstünde bir baskı oluşur. Yaptığı her hareketin analizi(!) yapıldığı için garip davranmaya başlar. Yani adamı zorla şımarık yaparız. Dünyanın en karakterli, doğru dürüst insanı bile olsa böyle bir şımarmama baskısına dayanamaz.

Arda Turan. Bizim yıldız adayımız. Tartışmasız, Türkiye’deki en yetenekli genç oyuncu. Sadece yetenekli değil, aynı zamanda çok zeki bir futbolcu. Bunlarla beraber biraz amatör ruhlu. Bazen kendini unutup futbolcu gibi değil, Galatasaraylı fanatik taraftar gibi davranıyor. Sadece Arda değil, Türk futbolcuların hepsi amatör. Fakat Arda genç ve yetenekli olduğu için analizcilerin dikkatini en çok o çekiyor. Fener taraftarına hareket yapmış; milli takımdan arkadaşına vurmuş; maç sonrası açıklamalar yapmış. Çok ayıpmış. İlk defa mı Fenerbahçe Galatasaray derbisi izliyorsunuz? Bu güne kadar hangi maçta küfür olmadı. Ne zaman gerginlik olmadan bir derbi izledik? Küfür kötü bir şey, tartışma çıkmasa daha iyi ama bizim maçlarımızda hep var. Hep oldu. Yani olayların Arda Turan figürünün üstüne yıkılmasına gerek yok. Arda sadece “bu sefer” ki kahraman.

Son olay ise gerçekten çok komik. Kadroda olmayan bir futbolcu, akreditasyon kartı olmayan biri, soyunma odasına gidemezmiş. Sanki geriye kalan her şey halloldu, tüm kurallar yerine getirildi, en sona yine Arda Turan kaldı. “Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş” Olimpiyat stadında Arda’yı soyunma odasına almamak işgüzarlıktan başka bir şey değildir. Arda’nın güvenlik görevlisi ile tartışması yanlış ama bu kadar büyütülecek bir olay değil. Bir memurla hiç mi tartışmadınız?

Arda Turan bizim yıldızımız. Onu bu şekilde sindirmek yerine kayırmamız gerekir. Arda’nın tatil fotoğrafları yerine gol videolarını, inanılmaz bilek hareketlerini, çalımlarını yayınlamak gerekir. Bu adama herkesin sahip çıkması lazım.

Arda’nın Türkiye’de kalıp ligimize kalite katmasını çok istiyorum. Fakat bu şartlarda futbolunu burada geliştiremeyecek. Umarım bu sezon sonu kalitesini belli edebileceği, performansını artırabileceği, ona biraz profesyonellik katacak bir Avrupa takımına transfer olur. Gönlümden Arsenal geçiyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder