2 Eylül 2009 Çarşamba

Taraftar Etkisi


Seyircisiz oynama cezalarını hiç sevmem. Sporun doğasına aykırı bir kere! Seyircisiz oynanan maçları izlerken aklıma, klasik futbol karşıtı söylemlerden biri olan “ 20 adam bir topun peşinde koşturuyor sizde onları izliyorsunuz” geliyor. Üstüne üstelik çok kızdığım bu lafa hak veriyorum. Gerçekten, kimse izlemiyorsa, boşuna koşturuyorlarmış gibi geliyor. Yani taraftar eksikse spor da eksik.

Oyuna eşlik eden, maçın heyecanını seslerle yansıtan, sevinci üzüntüyü takımıyla paylaşan, coşkusuyla misafir takımı bile motive edebilen bir topluluktan söz ediyoruz. Dolaylı yollardan da olsa, tüm sporların gerçek sponsoru da seyirciler zaten. Fakat bazen bir taraftar topluluğu, tuttuğu takıma zarar da verebiliyor. Bu tip taraftara birçok örnek verilebilir, ama en iyi örneği Diyarbakırspor oluşturuyor.

Diyarbakırspor her zaman ligin etkili takımlarından bir tanesi olmuştur. Olmadık maçlardan çıkardıkları puanlarla, çıktıkları zorlu deplasmanlardan aldıkları galibiyetlerle, sürpriz sonuçlar alan bir takımdır. Aynı başarılarını iç saha maçlarında da sürdürebilseler, ligin başarılı ekiplerinden biri olurlardı. Ancak istatistiklere bakarsak, kendi sahalarında başarısız olduklarını görüyoruz. Çünkü genelde iç saha maçlarını, aldıkları saha kapatma, seyircisiz oynama gibi cezaları ödeyerek harcamak zorunda kalıyorlar. Üstelik maddi durumu çokta iyi olmayan bir kulüp olarak bir sürü para cezası da ödemek zorunda kalıyorlar.

Tuttuğu takıma zarar vermek konusunda Diyarbakırspor’un taraftarı üstüne taraftar yok. En son icraatları da Fenerbahçe maçını kaybettirmek oldu. Diyarbakır, iyi oynamasa bile maça iyi başlamıştı. (Pas trafiği konusunda da ligdeki birçok takımdan daha üstün durumdalar.) Biraz şansın da yardımıyla öne geçmişti. Üst üste birkaç gol pozisyonu da yakalayıp, havaya girmişti. Gökhan Gönül’ün attığı muhteşem golden sonra bile oyundaki dengeler bozulmamıştı. İkinci yarıda maç kilitli bir şekilde sürerken taraftar sahneye çıktı. (umarım bu, tahmin ettiğimiz gibi, birkaç provokatörün işidir.) Sahaya atılan yabancı maddeler, oyunun durması, Diyarbakırsporlu oyuncuların taraftarı sakinleştirmeye çalışması derken, konsantrasyon falan kalmadı. Daha kaliteli oyunculardan kurulu Fenerbahçe bu boşluktan yararlanıp, iki pasla golünü attı. Bir iç saha maçı daha böylece kaybedilmiş oldu. Üstüne birde saha kapatma, para ve seyircisiz oynama cezaları geldi. Aslında bu öyle bir durum ki bilet gelirini göz ardı edersek, bu cezalar Diyarbakırspor’un iç saha performansını artırması açısından iyi bile oldu diyebiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder