29 Eylül 2011 Perşembe

Ronaldinho vs Japan 2005-2006 [by nitter]

Her gün ilaç niyetine en az bir Ronaldinho video'su izlemek lazım abi bence. İsviçreli bilim adamları araştırsın bunu bak, kesin bir çok hastalığın tedavisinde kullanılmaya başlanır. Başka bir şey beni 5 dakika boyunca gülümsetemez ki!

11 kişilik bir Drag Yarışı




Arabalar birbirine rakip değil. Hepsi ayrı telden çalıyor. Ama sadece eğlenmek için yapılmış yarışlar, sporun doğasında var.

22 Eylül 2011 Perşembe

Owen Hargreaves gol atmış.


Manchester United'ta 3 sezonu sakat olarak geçirdikten sonra Manchester City'e transfer olan Hargreaves çıktığı ilk maçta güzel bir gol atmış. CM zamanlarından beri çok severdim bu adamı. Aldığım her takıma Arteta ile beraber transfer ederken "genç yetenek" olarak görürdük. 30 yaşına gelmiş. Aşağıdaki golünü görünce sevindim.


21 Eylül 2011 Çarşamba

AVRUPA’NIN ARDA’SI


Arda’nın oynadığı maçları, en azından özetlerini izlemişsinizdir. Sadece iyi oynamakla kalmayıp asist, direk hesabı istatistiklere de girdi ya, son günlerde nasıl keyifliyim anlatamam. (Bu kahrolası istatistikler bazıları için her şeyden önce geliyor maalesef.) Kendi başarımmış gibi, payım varmış gibi gurur duyuyorum.


Kaç senedir Arda’nın Avrupa’ya gitmesini istiyoruz ya, bu isteğimizin klasik sebepleri vardı. Ligimizde mental olarak yeterince gelişemeyecek olması, yaşı ilerlemeden gidip o en sevdiğim röportajında bahsettiği eksikliklerini gidermesi, hep şikâyet ettiğimiz basın değil de, sadece işine geleni takip eden zihniyetin etkisinden kurtulmasını istiyorduk. En iyi topu oynadığında bile, “bir önceki maç niye böyle oynamadı” gibi saçma yorumların uzağında olmasının daha iyi olacağını biliyorduk. Ancak bu klasiklerin dışında öyle bir sebebim daha var ki, en sıkı Galatasaraylı dostlarım bazen şöyle tespitler yaptılar: “Sen Arda Turan’ın iyiliğini, Galatasaray’ın iyiliğinden daha öncelikli buluyorsun.” Mecburen cevap olarak evet demek zorunda kalıyordum. Bazen bir şeyden son derece eminsinizdir ve o konuda sizden çok daha az kafa yormuş biri gelip lakayıt bir şekilde aksini iddia eder ya. Had safhada sinir bozucudur. İşte hepinizin etrafınızda duyduğunuzdan emin olduğum, Arda Turan’ın Avrupa’nın büyük liglerinde oynamak için yetersiz olduğu iddiası da benim sinirlerimi alt üst etmeye yeterli oluyordu. Cevap vermeye gerek duymadığım için de her defasında Arda’nın Avrupa’ya gidip kendini kanıtlamasını daha fazla istiyordum. Bunu belki de Arda’nın kendisi kadar çok istiyordum. Bu sezon’un sonunda saçma iddia sahiplerinin hepsine Arda ile ilgili görüşlerini tekrar sormak için sabırsızlanıyorum.

Arda daha fazla sivrilmeden yazmak istedim. Çünkü Arda kapasitesinin yarısını bile göstermedi, hani sazı eline almak derler ya, daha başlamadı. En önemli özelliğini sunmadı daha, sorumluluk almaya başlamadı. Bir futbolcunun lider olması için sırtına basılan bir numaraya ya da koluna takılacak bir pazubanda ihtiyacı yoktur. Hücum esnasında topu istersen, oyun kısırlaşırken, takımın zor durumdayken, beklentiler düşmüşken üç kişinin arasına ayağında topla dalıp risk alıyorsan bir süre sonra lider olursun zaten. Çok iyi kapanan bir defansa karşı top çevirirken, 70-80 dakika oynayıp deneyecek bir şey kalmadığında elini kaldırıp pas isteyecek oyuncudur Arda Turan. Benim için en önemli özelliği de budur. Oyuncuların bireysel olarak top ile ne kadar oynadığı gibi çok da verilmeyen bir istatistik ise Arda’nın bu özelliğini kanıtlıyor. Bazı maçlarda 5-6 dakika topla oynuyor Arda. (Bu özelliği sorumluluk alan futbolcu olarak tanımlamak istiyorum, en belirgin örnek olarak da Steven Gerrard’ı verebilirim.)

Arda’nın yeteneğinin farkında olup Galatasaray’dan gitmesini istemeyenleri ise Sarı-Kırmızı renkleri her şeyden daha büyük gördükleri için haklı buluyorum. Ekşisözlükte şöyle bir ifade okumuştum, çok güzel özetliyor: - Arda’nın Atletico’ya gidişinde, çocuğunu yurtdışına okumaya gönderen bir aile gibi hissediyorum. Gözümün önünde olmayacağı için üzülüyor, ama onun adına daha faydalı olduğunu bildiğim için seviniyorum.-

Daha fazla uzatmadan, Arda’yı iki sene içinde birinci torba takımlarından birinde izleyeceğimize inandığımı belirtmek istiyorum.

14 Eylül 2011 Çarşamba

Arsenal için Marvin Martin dedikodusu.


Transfer dedikodularını sevmem ama bu adam beni heyecanlandırdı. Hem genç, hem fransız olunca uygun da düşüyor hani. Arsene hoca sever böylesini. Milan ve hem Sir Alex de bu Sochaux'lu oyuncuya devre arası talip olabilirmiş. Hayırlısı. Şöyle kısa da bir videosunu izleyin derim:




11 Eylül 2011 Pazar

İşinin ehli derler ya, Juninho!





Fransa'da, İspanya'da, Katar'da, şimdi de memleketinde Vasco formasıyla yazmaya devam ediyor. 




10 Eylül 2011 Cumartesi

Brezilyalılar ve garip gol sevinçleri





Neymar, Avai'ye karşı gol atan arkadaşına sevincini defalarca tokat atarak gösteriyor. Parmak sallayıp seyirci selamlamak da Ronaldo'nun işiydi zaten. (orjinal Ronaldo)

Felipe Anderson'un göl kıvamındaki sahada attığı gol de alkış alıcak cinsten. 






Klose hiç değişmiyor



szólj hozzá: Mil 0-1 Laz

Dün akşam, Milan'ın Lazio ile 2-2 berabere kaldığı maçta Klose'nin harika golü. 

8 Eylül 2011 Perşembe

Hafta sonu oynanan milli maçlardan kalan kareler

Negredo

Ronaldinho
Pazzini

Boateng ve Neymar






Fabregas
Villa
Villa

Capello ve Andy Carroll



Rooney


Fernando Llorente

Hulk


Buffon

Neymar











Fotoğraflar: Zimbio.com

7 Eylül 2011 Çarşamba

Red or Black // Van Persie or Fabregas



Red or Black in son bölümünün iki ağır konuğu var. Van Persie ve Fabregas. Yarışma konusu doğal olarak futbol. Son derece keyifli.

Bilmemkaçıncı "Messi ya la" vakası



Hakem arkadaşımız, Venezuella ile oynanan hazırlık maçı öncesi Messi ile fotoğraf çektirmeye çalışıyor. Facebook'a koyacak sanırım. Haksız mı, bence değil.

VİYANADA AÇIK HAVA OPERASI vs. TÜRK FUTBOL SEYİRCİSİ



Viyana'da bilet tükendiği için Opera'ya gidemeyip dışarıdaki ekrandan izlemek zorunda kalan kalabalık, bir darbede bizimkilerden almış. Bizim Tribün çocuklarının sesi, tabiki hoparlörleri bastırmış. Biraz da küfür ediyorlar sanki.

1 Eylül 2011 Perşembe

Ronaldinho vs. internacional by nitter



Madem Brezilya'da kaldı, Ronaldinho'nun güncel hallerini özet görüntülerden takip etmeye devam edelim. Nitter'in özel videolar'ıyla R10'un oynadığı maçlardan görüntüleri burda paylaşacağım. Santrada oyunu başlatırken bile daha bi güzel dokunuyor topa bu adam.