Göze hoş gelen, keyifli futbolun en basit tanımını kendimce şöyle yapabilirim: "Tüm takımın dâhil olduğu birkaç sade pasla gelip atılan bir gol, uzaklardan “belki girer” diye çekilmiş bir şutla gelen golden daha değerlidir. Burada kritik nokta işi şansa bırakmamak. Şans faktörünün en aza indirgendiğini fark eden seyirci, hak edenin kazandığına tereddütsüz inanıyor ve izlediği futboldan maksimum keyif alıyor."
28 Aralık 2010 Salı
Benitez'in İşi Zordu
Bir futbol kulübü için, işler kötü giderken akla gelen ilk çözüm teknik direktör değişikliğidir. Tersine ise kolay kolay rastlamayız. İşler iyi giderken yapılan teknik direktör değişikliğine fazla örnek bulunmaz. ( Bu sene de Şampiyonlar Liginde koşturan Lucescu’ya selam ederim.)
Başarılı teknik direktör’ün kendi kendine ayrılması ise bir başka senaryo ki, işte onun yerine birini koymak gerçekten çok zordur. Inter’le bütün kupaları toplayıp, Madrid’e giden Mourinho’nun koltuğuna oturmak büyük bir cesaret işiydi. Rafael Benitez Inter’e giderken kendisinden beklenilenin farkında mıydı bilmiyorum. Nitekim beklentileri karşılayamadı. Başkan Moratti kesin açıklamayı daha yapmamış olsa da Rafa’nın Inter macerasının sonuna geldiğini görmek için müneccim olmaya gerek yok. Son bir haftadır sağda solda okuduğum yazılarda Benitez’i suçlamayanını bulmak bir hayli zor oldu. Inter taraftarı Benitez’in menajerlik oyunu oynamayı bile beceremeyeceğini iddia ederken, diğer tarafta Liverpool taraftarı onu geri çağırıyor.
Mourinho’nun yerine geçmenin ne kadar zor olduğundan bahsetmişken aklıma daha zor bir ihtimal takıldı. Alex Ferguson gidince(yaş itibariyle bir gün gitmesi gerekecek) , Manchester United’ın başına hangi delikanlı geçecek? Cesareti olan var mı?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder